20141118

Bilmediğim Bursa

Gözlerim Bursa'da, kulağımda müzik, tenimde hafif esinti… Koca şehri uzaktan seyrediyorum. Evet uzaktan, sanki korkuyormuş gibi ona yaklaşmaya, sokaklarına karışmaya, binaların arasında dolaşmaya; yani yabancı biri görse öyle sanır. Biraz ürkek bakışlarım, biraz anlamsız, rastgele.. Biraz Bursa bana yabancı, biraz ben Bursa'ya… Sanki Gözlerimdeki manzara, benim bildiğim Bursa değil bu gece.
Nasıl da hayatımın tümü olmuş, gecelerime gün gibi doğmuş, eksik yanıma bütün olmuş..
Eksik demişken, biraz eksiğim galiba bu gece, bir yanım uzakmışçasına, her geçen an sanki hoyratça harcanıyormuşçasına.. O koku, o gülüş, o bakış… Özledim galiba. Kahvemin tadı bile daha acı eskiye göre – belki de bu sadece kahvesini biraz fazla koyduğum içindir. Ben bu geceyi şahane bir cümle ile kapattım biliyorum güzel geçecek. ''Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünürsün gülistan olursun, diken düşünürsün dikenlik olursun.''  Hz. Mevlana
Yine de.................

20141105

Ne Kadar Güzel Başlarsa Başlasın, Hep Sonunu Hatırlayacaksın

O gece İbo'nun söylediği şeyi düşündüm durdum. Artık Bonus olmayacaktı bende aşık olacak, bana sahip çıkacak başka birini düşünmeye başladım. Allahım yarabbim bonusla hep göt göte olunca sınıfımdaki erkeklerin adını bile hatırlayamadım o derece körelmişim! Dedim sabaha bırak bu işi kantinde birilerini göz hapsine alırsın nasılsa da bi fikrin olur.

Neyse kalktım hazırlandım, bugün yeni birini bulacaktım özendim biraz. Yurttan çıkacakken bir baktım bonus elinde valiziyle geliyor! Kaydını dondurmaya falan geldi sanırım dedim ama elinde valiz vardı! Orospu çocuğu kesin kayıt illetini hallettikten sonra tatil yapmaya geçecekti! Domuz!
Olduğum yerde kalmışım öyle farkında bile değilim. Hayvan gibi cüssesiyle yanımda bitti. 'Seni özlemişim' dedi. Bende 'bende' dedim ve elimi tuttu yurda girdik kantinde oturduk. Sanki hiç birşey olmamışta hiç ayrılmamışız gibiydik. Napim yani zaten seviyordum şimdi git birini bul, tanı bilmem ne ölüm geliyordu bana. Sonuçta bana geri dönmüştü daha ne isterim? Okulu bırakacakmış ama babası izin vermemişmiş oda geri gelmek zorunda kalmış bilmem neymiş bla bla bla. Derken o ayrılmamızdan sonra kırk beş kere ayrılıp barıştık. Beni aldattığını bile öğrendim ama seviyordum affettim. Ben affettikçe o daha da sapıttı. Her dediğini yaptım, başlardaki halimize dönelim istedim ama bir türlü olmadı ve okulda ilk senemizi bitirmiştik. Herkes yavaş yavaş memleketlerine dönüyordu ve 3 ay bonusu göremeyecektim tabi ki o üç ayı kendime zehir ettim. Tabii ki okul bitince yine ayıldı benden ve yine tek bir mesaj bile atmadı piç! Sevgim nefrete dönüşmüştü. Adeta kullanıyordu beni sırf Allahın Aksekisinde yalnız kalmamak için ve bütün bunları bilmeme rağmen belki öyle değildir bi sıkıntısı vardır, arayamamıştır, bensiz yapamaz o, arar falan diye kendimi kandırmaya hergün devam ettim ettim durdum! Bir an önce okul açılsın da bende bonusuma kavuşayım, nasılsa beni görünce dayanamaz ne kadar eşşek yaraklı olduğunu anlar diye hayallere kapıldım. Kapımda deli divane olacaktı, bir sürü yeni açık seçik kıyafetler aldım kıskançlıktan ölsün diye. Hergün beni görünce çılgına dönecekti. 

Öküz hergün ne giydiğimi kontrol ediyordu, beğenmezse ya da açık dar bulursa yukarı odama yollayıp değiştiriyordum sike sike. Yine öyle bi gün  ayrılmadan evvel yaza adım atarken bunun dersi öğlen sıralarında başlıyordu, bende sabah bıt bıt gidiyorum okula. Uyanmış bu hayvan mesaj attı, okula geçmeden camımın oraya gel bakayım ne giydin diye. Bende kantinde arkadaşlarla lak lak yaparız diye on beş dakka erken çıkmıştım. Delirdi bu tabi bilmiyomuymuşum o onay vermeden dışarı çıkamıcağımı, kıyafetimi onaylaması gerektiğini bla bla bla. Geçtim oturdum arkadaşların yanına bu hayvan çıktı geldi, ne giymişim görmeye. Bende şort mort giymiştim anacım Antalyanın o cehennem sıcağında ne giyecem başka. Çekti kolumdan, okulun az ilerisinde sessiz sakin bi yer vardı gittik oraya beni çekiştiriyor bi yandan ve bende sinir oldum gitmek istemiyorum. Bu ne halmiş, orospu gibiymişim, hemen gidip pantolon giyecekmişim falan filan. İnatlaştım sonra daldı bu bana. Bi sevgiliden de dayak yemiş oldum. Hemde ne dayak aman yarabbim bu hayvanda nasıl bi güç var böyle. Ağzım yüzüm yer değiştirdi, sinirden gay bulup tecavüz ettircem piçe bana vururken bir yandan da bunların hayalini kuruyorum. İnsan içine çıkacak hal kalmayınca gittik yurda çıktım odama. Sinirden ağlıyorum ama nasıl öyle böyle değil, filmlerdeki gibi elime geçeni atıyorum oraya buraya. Bana lazım olanlara denk getirmemeye çalışıyorum, napim yani sonra da salak gibi bunu niye kırdım diye kendi kendimi yemek var sonrasında. Aklıma cinlik geldi, kalktım değiştirdim üstümü, kanayan burnumu temizledim bi güzel. Yanıma lazım olacak şeyleri de aldım. Telefonumu masaya bıraktım çektim gittim manavgata. Ortadan bi süre kaybolayım dedim. Ölsün meraktan da anladın değerimi diye! Annemi de aramıştım 'yurt müdürü seni ararsa ben manavgatta arkadaşta kalcam telimi unutmuşum arayamadım onu, sen haberim var de kapat' diye salladım bişeyler. Onunda sikinde değilim zaten, tamam diyip kapattı suratıma. Lan bi merak et, bişey yap. Yemin ediyorum ölsem en son o duyacak ya!!! Neyse gittim bi sinema ısmarladım kendime, hangi filmdi hatırlamıyorum hatta izlediğimi bile hatırlamıyorum sırf zaman geçsin diye geçmiştim öyle. Sonra yine kendime yemek ısmarladım, dondurma ısmarladım. Saatte baya geç olmuş, kimsenin numarası da yok napcam falan diye düşünürken en iyisi Sideye gideyim hep gittiğimiz pansiyonda yatıp zıbarayım. Neyse gittim pansiyona, adam da gide gele tanıyordu artık beni. Verdi en fiyakalı odayı geçtim yattım yorgunluktan hayal bile kuramadım düşünün artık ne kadar yorulmuşum. Az beleş dayak yememişim! Sabah olabildiğince geç kalkmak istedim ama uyuyamadım. İndim aşağıya bişeyler yiyim diye. Allahım o karşıdaki bonus mu bana mı öyle geliyor? Erkeğim atacağım her adımı nasılda biliyor. Geldi tabi bu yanıma, kızlar vermiş telefonumu verdi buda elime. Ne bok yemeye çalışıyomuşmuşum, derdim neymişmiş, onu hiç düşünmüyormuşmuşum, herşey benim iyiliğim içinmişmiş falan falan anlatıyor birşeyler. O an içimden tek geçen hayatım boyunca istediğim, 10 çıktığımın toplamı bu çocukta vardı. Dayak yemek bile hoşuma gitmişti. Haketmiştim ben! Tabi ki bu son dayağım olmamıştı, daha nicesini yemiştim afiyetle!

20141101

Mazi Bende Bir Yara!

Bonus'la ilk üç dört ay herşey gayet sıradandı. Her gün göt göte olmanın verdiği alışkanlık vardı. Her okul molasında sınıfıma gelir, yanıma otururdu moladan sonra kalkar giderdi ya da her mola da buluşur kantinde olurduk. 

Arkadaşlarımdan kimse bonusla olmamı istemiyordu. Herkes birşeyler söylüyordu ama kör kütük aşıktım kimseyi sikime bile takmıyordum. Side'ye gittiğimiz arkadaşlarımızla bile konuşmuyor, benim de konuşmamı istemiyordu. Dünya bir yana bonus bir yanaydı. O ne diyorsa doğruydu ona uymalıydım. Sanki daha önce hiç aşık olmamış gibiydim. Benimle sürekli ilgileniyor, yanımda yokken mesajlaşmama süremiz (uyumuyorsak tabii) en fazla on dakikaydı. Odama çıkar çıkmaz özlüyordum ve zaten daha merdivenlerdeyken mesajı düşüyordu telefonuma. Onun da hep benim hissettiklerimi hissettiğini sandım. Abi bir insan sevmese neden bu kadar ilgilensindiki? Adeta gözüme perde inmişti.

Okul on beş gün sömestır tatiline girdiğinde bu piç, bu allahın hıyarı, siktiminin beyinsizi ben daha otobüsteyken ayrılmak istediğini yazmıştı. Çıldırmıştım. Nasıl olabilirdi? Benden nasıl ayrılabilirdi? Bensiz ölmesi lazımken nasıl yapabilirdi bunu? Kafamda bin tane soruyu cevaplamaya çalışırken tüm yol boyunca tek yaptığım ağlamak oldu yemin ederim ve onlarca mesajı yazıp gönderemeden sildim. Sonra da cevap vermememin daha doğru olacağını düşündüm.  O on beş gün bana zehir oldu. Evden çıkmadım, annaneme ziyarete bile gitmedim ve artık kalktı o haliyle beni görmeye gelmişti kadıncağız. Bir de bunun mahcubiyeti olunca daha da ağlamıştım o gece. Aklımda fikrimde sadece o vardı ve tek bir mesaj bile yazmadı o günden sonra. Tek düşündüğüm okula geri döndüğümüzde onu görmeye nasıl dayanacağımdı.

O sene Issız adam sinemalardaydı ve bir arkadaşımla seyretmeye gitmiştik. Tam da üstüne gelmişti. Film boyunca ağladım. Ağlanması gereken sahne herkes gibi düşünüyordum bende ve kesinlikle son on dakikasıydı ama yanımdaki arkadaşıma belli etmeden saklayarak adeta geberiyordum yan tarafta! Sanki karşımda babamı kesiyorlardı! öyle feryad ediyordum, böğürüyordum içime içime. Neyse sonunda tatil bitti de nihayet okula geri döndüm. Gözlerim her yerde bonusu arıyor, birkaç gün geçti hala yok. O bir kaç gün sınıfının önünden ikiyüz elli kere geçtim. Yok. Yok. Yok! Çıldıracaktım! Gururumdan kimseye de soramıyordum nerede olduğunu. Sonra sikerim dedim nerde bu çocuk sor birine. Sınıfından bonusu sevmeyen ibo diye birini çektim kenara dedim 'bonus nerede?' Çocuğun söyledikleri karşısında beynim uyuşuyordu artık söylediklerini bile algılayamıyordum! Üçüzlerimin babası okulu bırakmış haftaya kaydını dondurmaya gelecekmiş. Ben şimdi kime aşık olacaktım? Bonusla adım çıkmış kimse bakmazdı da bana offf Allahım offfffff! 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...