20120126

Hüzün


Aşağıya inişimin, batışımın saati; Çünkü bir kez daha insanların arasına karışmak istiyorum...Bu arada zamanı olan birisi olarak konuşuyorum kendime...Hiç kimse yeni bir şey anlatmıyor bana, bu yüzden anlatıyorum kendi kendime.
                                                                                          F. Nietzsche
                                                                                     
Nietzsche'ye göre, insanoğlu sadece kendini korumak ve yaşamak istemez aksine asıl isteği daha da güçlü olmaktır. Kendisini "Filozoflar içinde ilk psikolog" olarak tanımlayan Nietzsche, Psikanaliz'de kullanılan "BilinçAltı"kavramından ilk kez bahseden kişi olmuş.

Bu blogu açtığımda kendimi okula başlayacak hevesli bir çocuk gibi hissettim. İşi gücü bırakıp yazmaya değer bir şeyler bulmaya sürükledim kendimi, belkide istediğim biran önce içimdekileri dışarı atmak onları oradan men etmek, taşımamaktı. Bilmiyorum.


Başıma çok ağır bir şeyle vurdular. İçimde üzüntüden daha derin, kördüğüm olmuş çözülmez bir acı var. Görünmez izler ve gölgeler ya da dile getirilmesi olanaksız daha tuhaf ve derin şeyler..Bazen ben ben değildim, uzaklardaydım olmak istediğim yerde. bazen de hayallerimdeydim çünkü orada başka bir ben vardı, bambaşka bir ben kurmuştum tam da olmasını istediğim gibi orada her şey.. Ama gerçek hayata dönüşüm uzun sürmüyordu. Hani Sinema'ya gidersin orada ortalama 2 saat filmi seyreder çıkarsın. Işıklar yandığında böyle garip bir şey olur içinde, bocalarsın; Çünkü filmin verdiği o Dünya'dan başka bir gezegene atlamış gibi olursun ya da gezegenden Dünya'ya fırlatırlar seni. Film biter gerçek hayata devam ederiz ya hani. İşte böyle bir şey..Düşünmeden yaptığım ya da bilmeden yapmak zorunda kaldığım bir sürü şey..


Bir insana acıyacağına öldür daha iyi diye düşünürüm hep. Acınmanın dilini bilmiyordum. Kendime kapandım. Alışılmış tavırlara uymaktan, oturup birine ağlaşmaktan acizdim. Kim bana akıl satmaya kalkışsa içimde bir şey hızla geri çekiliyordu. İnsanın narkoz altındayken kendisine yapılanları hatırlamaması ne büyük rahatlık. Rüyalarımda bile rahat yoktu bana. Ertesi sabahı düşündüğümde bana hala şimdi duygusu veren seslerden ve görüntülerden başka bir şey gelmiyor aklıma.


Kendi kendimle hesaplaşmaya yöneldim sonra.Henüz 20'lilerde olduğum halde hayata yeniden başlamayı, kendimi baştan yaratmayı özlüyorum. Birini beklersin. O birinin bütün bu düşüncelerden sıyrılıp çıkarmasını.. Herşey yolunda zannedersin halbuki kendini kandırırsın. Ezilirsin, hırpalanırsın, acıtır seni. Yüzüne vurur hayatını geçmiş bırakmaz ki yakanı. Boşuna uğraşırsın sen unutsan bir başkası gelir hatırlatır. Unutmak diye bir şey yokmuş ben bunu anladım. Kandırmak varmış, kendini inandırmak..Olanları sorgularsın; Çünkü haketmediğini düşünürsün. Konuşamazsın, anlatamazsın anlamazlar ki seni. Yaşamamıştır çünkü.. İçimdeki Sesler Korosu'nda bahsettiğim, orada yaptığım şey gelir hep başıma. Haykırmak istersin duymazlar, hesaplaşmak istersin. Peki kiminle? İşte burada zamanın o ana dönmesini istersin. Zaman geri aksa ne olacak peki? Şimdiki aklımla mı o günkü aklımla mı yönlendirirdim olanları? Şimdiki aklım olmayacaksa geri dönüşün ne anlamı olur du? Belki de bu yüzden yoktur geri dönüş! 

4 yorum:

hazan dedi ki...

yazacağını biliyordum da bukadarını beklemiyordum:) ellerine sağlık

dayatmalarda kayboluş dedi ki...

muhteşem bir yazı ve içtenlik imrenilesi..

Adsız dedi ki...

Muhteşem cümleler kurmuşsun bayıldım takibindeyim =)

gül çizerim :)) dedi ki...

Blogunuzu yeni keşfettim. Tespitleriniz doğu ve çok başarılısınız.
Banada beklerim

Sevgiler

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...