20141030

Bir Parmak Bal Sürdün Ağzıma, Sonra Tıkadın Biberli Turşuyu!

Olay: Bir doğum günü
Doğan: Ayşegül
Olay Günü: 07 Haziran 2014
Olay Saati: 23.00 Civarı
Olayda Bulunan Şahıslar: Ayşegül (doğum günü olan), Gülderen (ablası), Müge (kuzeni), Emre (kuzeni), Elif (emrenin kız arkadaşı), Özlem (ayşegülle liseden arkadaşımızmış hatırlamıyorum hala), Cengiz (özlemin erkek arkadaşı), Mehmet (?), Sinem (arkadaşımız), Ve ben (pınar).

Güya eskileri geride bırakıp, kendime yeni bir hayat çizecektim peheyyy... Aylardır depresyon ayağına gecelerin kadını gibi olmuştum! Neyse asıl başka şey anlatacağım, olaydan sapmayayım. 

Şimdi bu doğum günü şeysi için kızlar olarak Canım'ın (Ayşegül) evinde toplaştık. Zaten önceden gideceğimiz mekanın rezervasyon olayını biri halletmiş, hangisiydi hala bilmem çok da gerekli değil. İşte evde giyinip süslenip mekanda yakışıklı çocuk radarlarımı açacaktım tabi. Sene olmuş hayatımda biri olmayalı, hep sap hep sap olmuyor yani. Olaya acil çözüm bulmalı!

Canım, Canımın ablası, ben, sinem mekanın kapıdayız. Yoldayken denk geldiğimiz diğer arkadaşlarda arabayı park edip geldiler yanımıza. Geldiler gelmesine de benim radarlardan da sinyal geldi, öyle böyle değil. Dakka bir gol bir! Sütun gibi yakışıklı, kusursuz biri de aralarından ben burdayım gibilerinden gülümseyerek yaklaşıyordu esmerim(Mehmet). Resmen gözüm dönmüştü, gülüşüne içimin yağları eridi eridi eridi. Allahım n'olur hemen bu çocukla tanışalım, evlenelim, tenimiz uysun, maaşı iyi olsun, hemen çocuk yapalım, düğün fotolarımı eski manitama yollayayım, ne olur Allahım, lütfen Allahım, gözünün yağını yiyim Allahım, yap bana bi kıyak diye dualara başladım. Neyse gelen arkadaşlarla tanışma faslı falan derken gözlerimi esmerimden ayırmadan geçtik oturduk bize ayrılan masaya. Bana düşen yer de çocuğun baya karşı çaprazı falan. Nasıl konuşcaz ilerleyecek bu iş falan diye düşünürken gözlerimle çocuğu yedim yedim durdum. Yanıma gelip 'sevişelim mi?' dese, 'Tamammmm' diyeceğim öyle malaklaştım. Neyse pastaydı, danstı, oydu, buydu derken, fazla detayla da kafa sikmeden kafamı çevirdim biz zıplarken benim esmer masada tek kalmış. Hiç durur muyum gittim yanına bıt bıt. Öyle yirmi dakka falan bekledim iki laf etsin ama yok! Ay dedim bu da mal çıktı, sikine takmıyo beni derken hangimiz önce davrandı hatırlamıyorum ama muhabbete başladık. İş, güç, oydu buydu klasik şeyler. Foto moto çekinmiştik işte onları ona atarmıymışım diye sordu. Sonra aldık numaraları bahaneyle, fotoları da gönderdim bi güzel. İnsta.dan falan takipleştik. Dedim artık kaçarı yok benim olacak bu çocuk! 

Gece bitti, saat bilmem kaç olmuş bende Canımlarda kalacaktım. Dağılma vakti ama elimi böğrüme vura vura ağlayacaktım. Hiç gitmek istemiyordum. Neyse dedim öküz değilse evlere geçince bi yazar eder diye teselli ettim kendimi. Neyse geçtik eve üst baş değiştirdik. Telefonun başında çaresiz beklemeye başladım şarkıdaki gibi. Canım ve ablasıyla da esmerin dedikodusunu yapıyoruz yazacak mı edecek mi diye. Nasıl geberdiğimi falan anlatıyorum ama onlarda hakara kikiri gülüyorlar halime. E haklılar ben olsam bende gülerdim.:) Umudumun bittiği bir anda Whatsapp bildirimi geldi ve tabii ki gözlerim yerinden fırlayacaktı. Neyse yazmış mıy mıy bişeyler. Bu arada Canım'a bunun yaşını sormuştum ama benden bir iki yaş küçük olabileceğini net bilmediğini söylemişti. Moralim bozulmuştu o kaptan mağara adamı nasıl benden küçük olabilirdi? 

Yazışmaya devam ederken tabii ki ertesi gün içinde buluşma olayını da teklif etmişti ama ben buna yaşının kaç olduğunu buluşma muhabbeti geçtikten önce mi, sonra mı konuştuğumuzu kuran musap çarpsın ki hatırlamıyorum!! Veee benden dört yaş küçük çıktı kaptan mağara adamı!! Ölmek istedim, yokolmak istedim!! Allahım madem benim olmucaktı bu çocuk, neden bizi tanıştırdın?:( 
Neyse dedim yapacak bir şey yok zaten yarında görüşeceğiz bizden bi bok olmayacağını falan anlatırım arkadaş kalır kafamız rahat eder diye anlatırım olayı.. Neyse sonra Canım yazmış buna gel kahve içelim bilmem ne diye. Saatte sabaha karşı bişeyler. Çıktı geldi bu, benim surat beş karış! Çocuğun her zerresini inceliyorum, lan harbiden çocuğun yüzü ufak gösteriyormuş, bütün gece başka bir yerine bakmışım gibi nasıl dikkatimi çekmemiş bu detay anlamadım. Zaten diğerleri de bizi yalnız bırakma bahaneleriyle yatmaya gitmişlerdi. Öyle birbirimize ayıp olmasın diye konuştuk ettik, gitti bu. Bende sinirimden kendimi sikecektim, döndüm durdum zar zor uyumuşum kafamda ertesi günü konuşmanın planını hazırladıktan sonra.. Neyse öğlen olmuş kalktım gittim eve miss gibi. Duş aldım. Buluşmaya da daha çok var diye az kestireyim dedim. Sonra uyandım baktım anca hazırlanırım bu arada mesaj atayım nerede buluşup edecez diye. Yazdım bıt bıt. Bu gerizekalı, bu sünepe, bu beyinsiz yaş muhabbetine 'akşam rengimizi belli ettik' görüşmeyelim gibilerinden birşeyler yazmış! Ayak parmaklarını kerpetenle kesip çocuğun götüne sokmak istedim! Bir yutkundum, sanırım rengim değişti, gözlerim doldu. Allahım keşke ölsem ya, keşke kafama bi göktaşı düşse! Ulan bunları yüzyüze gelince ben söyleyecektim, o kadar sözleştik ayıp olmasın dedim gelmiş ne yazmış. Biz bilmiyorduk sanki!! Ay dedim bir daha tövbeler olsun..  
Sana sümüğümü sürmem öküz!

20141028

Bazen Hayret Ediyorum Kendime

Olurum dedim demesine de allahım nasıl utanıyorum, nasıl? Ağzım dilim kurudu, nefesimi bile idareli kullanıyorum! Neyse dedik birkaç saat uyuyalım diye döndük pansiyona, odalarımıza geçtik.

Beni bir korku sardı! Lütfen o teklifi kafası iyi diye yapmış olmasın canım allahım! Lütfen yarın eski odun haline dönmesin! Ne yaptığını biliyor olsun! Kızları uyandırıp olup biteni anlatsam şimdi güzelim uykularını bölmekte olmazdı! Bir yandan bunları düşünürken yorgunluktan sızmış kalmışım. Öğlene doğru Ankaralı kafamı sikmeye başladı! Uyan hadiymiş, açlıktan ölüyormuş, hepsi kalkmışmış, ben daha giyinecekmişmişim. 'Rahat bırak gelmeyeceğim' dedim sonra az ısrar eder de söylene söylene kalkarım dedim ama çıktı gitti orospu! Bende odada kaldım piç gibi! Lan kızın da suçu yok asıl kızdığım bonus nerelerde? Telefonuma bakıyorum ne cevapsız var ne de mesaj! Aha dedim sıçtım ben bu defa! Kesin hatırlamıyor sabaha karşı söylediklerini. Bu kez oturdum gerçekten ağlamaya başladım, soyundum ağır haraketlerle duşa girdim ağlamaya devam ettim. Kursağımda kaldı resmen. Lan yoksa rüyamı gördüm ben? Olayları bir bir canlandırdım gözümde hayır rüya değilmiş çok şükür. Tam da şizofren miyim diye düşünmeye başlayacaktım.

Çıktım duştan kurulandım, giyindim, az makyaj, saç topla tamam. Aldım bir güzel valizi önüme, burda kalmamın alemi yoktu. Gerçi akşam dönecektik hep birlikte ama bonusu görmek istemiyordum. Pezevenk belki de ballandıra ballandıra benle nasıl oynadığını anlatıyordu herkese! Herkes gülüşüyordur nasıl salak olduğumu konuşuyorlardı kesin! 

Gitmek için hazırdım! Herkes çıkalı iki saat olmuş merak edip biri bile aramamıştı. Kendimi fazlalık gibi hissettim hemen terketmeliydim burayı, kimseye görünmeden! Kapıya doğru geçecekken, kapı tıklandı yüreğim olduğu yerden çıktı gitti! Kim bu kızlar mı acaba dedim. Hemen çantamı ve valizi attım bir kenara. Açtım kapıyı ve karşımda pezevenk bonus vardı! Çok şükür aklına gelmiştim. 'Bizimkilerle  gitmemişin, hazırsan bizde birşeyler yiyelim mi aşkım' dedi. 'Sen neredeydin?' diye sordum. Yeni kalkmışmış, duş almışmış, odada kimse olmayınca arkadaşlardan birini aramışmış ve benim onlarla olmadığımı öğrenmişmiş. Kendi kendime kurduğum herşeyi unutuverdim hemencecik ve bana aşkım demişti boru mu? Aldım çantamı tekrar aldı elimi eline ve öyle gittik önce kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan kastım da simit ve çay. Öğrenciyiz para ne gezer?:) Ama yediğim en güzel simitti sanırım. Bu hayvan da üç tane falan yedi. Evlenince nasıl doyurcam bunu diye düşünmeye başladım! neyse aramızda olanlardan henüz bizimkilerin haberi yoktu. Plaja geçtik el ele göz göze bizimkileri bulduk. Bizi gördüklerinde bir şaşırmalar, ohalar, ne zamanlar, nasıllar, sorular havada uçuştu. İşte yeni ilişkilerde en tiksindiğim kısım buydu. Abi bi nefes al ya, zaten körpeciğiz, alışmaya çalışıyoruz, bizim de beyin şokta! Senin şokunla mı uğraşacam? Bi siktirin gidin ya! Daha bunun yurdu var, okulu var. Herkes aynı soruyu soracak ve çok zor bir hafta geçirecektim sanırım. İşte küçük yerde olmanın dezavantajını yaşamaya başlayacaktım ister istemez. 

20141027

Sen Benim Canımsın

Haftasonuna daha iki gün olmasına rağmen ne olur ne olmaz diye günde üç çeşit giyeceğim kıyafetlerimi itinayla hazırlamıştım. Sabah kahvaltı kıyafeti, plaj kıyafeti ve gece kıyafeti! Dolabın en altına sıkıştırdığım bikinilerimi de aldım bir güzel. Herşey tamamdı. Hepimiz dört gibi kantinde toplanacaktık. Ben kızlardan da biraz geç inmeliydim bonus ve 3 erkek arkadaşı da inmiş olsun beni beklesinler diye. Alt tarafı yirmi dakika geç kaldım ama heyecandan onbeş kere tuvalete girdim. Hayatımın aşkı aşağıda beni bekliyordu. Fazla sinirlendirmeyim erkeğimi diyerek indim bıt bıt. Ekip tamamdı! Neyse bindik minibüse, allahım erkeğimi nasıl yaratmışın çok teşekkür ediyorum. Altındaki şortu olmak istedim! Dedim bu gerizekalı da uğraştıracak beni yüzüme bakmak bilmiyor! 

Kalacağımız temiz ve uygun pansiyonu elimizle koymuş gibi bulduk. Yan yana iki oda tuttuk. Eşyaları bıraktığımız gibi fırladık dışarı ve Side nin güzel sokaklarında, sahilinde yürüyüş yaptık. Herkes etrafa hayran hayran bakıyor ama benim gözler bonusta! Gelip elimi tutsa ölür sanki piç kurusu! Neyse dedim dur bozma zerafetini. Yedik, içtik, sıçtık, çıktık odalara. İzmir'liyle Bonusun arkadaşı M birbirlerinden hoşlanmışlar, kız susmak bilmiyor M de M! Dedim bunun susacağı yok ben daldım hayallere, sonra kalktım balkona çıktım sigara içmek için. Kafam düz duruyor ama gözler tam sağa dönük vaziyette bonusun balkonda olup olmadığını tarıyor. Yok. Yok. Yok! Sinirlendim girdim yattım, kendime ceza verdim hayal kurmayacaktım! 

Sabah kalktık, kahvaltıya indik tabi benim surat beş karış. Hiç bakmadım bonusa. Şey arada bakıyor mu diye göz ucumla baktım tabi hiç durur muyum? Yine yok! Aman dedim bu sünepeyle mi uğraşacam bok gibi birşey, yanıma bile yakışmıyor! Dünya ahiret bacımmış gibi davranmaya karar verdim ve plajda resimler falan çekindik, gece eğlenmeye bir mekana gittik bok gibi içtim! Geçtik odalara başım dönüyor, miğdem bulanıyor, moral desen o bende ne gezer? M izmirliyi dudağından öpmüş kız gelmiş hüngür hüngür ağlıyor! Allahım dedim bu kıza güzellik vermişin de beynini ne tarafına sokmuşsun! Daha ne istiyor bu gerizekalı? Bir gün önce M de M diye tutturan bu değildi sanki! 

Odadaki havaya takatim kalmadı. Ankaralı teselli eder onu nasılsa diye miğdemin bulantısının geçmesi için sahile doğru ilerledim. Sandalların orada oturdum, hava da nefisss! Çektim içime güzel güzel, uzandım kuma. Beş dakika geçti geçmedi birinin ayak seslerini duydum, daha da yakınlaşıyordu ses! Annem, sikerler seni burda demekle haklı mıydı? Bu kafayla kaçamazdım da kaderime de razı olamazdım! Kafamı bir hışımla çevirdim ve allahım bu yakışıklı, bu kaslı, bu dalyan, bu saç sakal! Bonustan başkası değildi! Fırsat bu fırsat ağlamaya başladım kalktım sarıldım çocuğa. 'Sikecekler beni diye çok korktum' dedim. Emin değilim ama aralıksız on dakika güldü piç! Nihayet sustuda az muhabbet ettik. Sonra kalktı bu 'bekle, hemen geliyorum' dedi! Beş dakika sonra elinde battaniyeyle geldi. Ne bu gibilerinden baktım yüzüne 'hava fena değil ama titriyordun' dedi. Diyemedim ki yanımda olmanın heyecanından! Sonra saatine baktı 'burada benimle bir saat daha durur musun?' dedi! Peki ya sonraki saatler?? Hiçbirşey soramadım göt gibi kaldım surat beş karış. Birşeyler anlatıyor ama benim gözüm saatimde! Sonra baktım söylediği zaman dolmuş, hala bir şeyler geveliyor 'kalkalım mı' dedim. Gözlerini gözlerime dikti: 'Bunu söylemek için güneşin doğmasını bekledim, sevgilim olur musun?' dedi ve ellerimi avuçlarının arasına aldı.  Heyecandan geberiyordum! Zafer yine benimdi boru mu? Yüzüme bakıp cevap bekliyor ağzımı açamıyorum. İkna etmek için birkaç şeyler daha ilave ediyor, ben hemen kabul edeyim mi etmeyim mi acaba diye düşünürken o büyülü sabahı bozmamak için 'olurum' dedim. 

20141025

Yanmışım Ben Canım

O gece kaçta sızmışım hatırlamıyorum ama herkes çoktan kalkmıştı ve yataklarını düzenlemişlerdi. ya ne bu şimdi? Anne baskısından kurtulduk şimdi burada da mı yatak toplayacaktım? Ben ne zaman gönlüme göre dağınık olacaktım? Neyse yapacak bir şey yok efendi efendi kalkıp toplayayım dedim, pikeyi kaldırmamla sidiğimin kokusu bir yayıldı odaya! Allahım yeri del, sok beni içine ne olursun! Sinirimden kollarımı ısırdım! Nerde nasıl yıkayacaktım bunları? 

Kızlar kokuyu anlamasın diye pikeyi açmamla kapatmam bir oldu. Yavaş yavaş kalktım ama ben sanırım gece bir defa işememişim! Bir kaç sefer işemiş olmalıyım yoksa bu kadar kokamazdı! İyi bilirim bunu çünkü orta sona kadar her allahın gecesi yatağıma kaçırıyordum. Bu gece kaç kere işemişim diye pijamamdaki sidik izlerinden anlayabiliyordum? Buda öyleydi! Allahım eski sidikli günlerime geri döndürme burası hiç yeri değil! O hafta çamaşır sırası bana gelene kadar o sidikli çarşaflara sike sike yattım! 

O birkaç hafta okula git, yurda dön, canın isterse birkaç kişeyle az ileride tek olan çay bahçesine git boklu tostlardan ye! Hep aynı şeyler. Benim ilk gün tanıştığım kızlardan sarı olan Ankara'lı, diğeri İzmir'li. Yarabbim öyle güzeldi ki İzmir'li. Her gördüğümde kıskançlıktan çatlıyordum! Diğeride hoş falan pek cilveli birşey ve genelde erkeklerle daha iyi anlaşan tiplerden! Ama İzmir'li öyle mi? Allah onu yaratırken iki buçuk saat uğraşmış olmalı! O dişler o dudaklar! Çüküm olsa sikecem kızı o derece hoş işte anlayın gerisini.

Bir numarayla aramızda fena değildi. Aynı odada ve sınıfta olunca iyi anlaşmaya başlamıştık. Odadaki diğer kız F'de bizimle takılırdı genelde. Zaten odamızdaki diğer iki kişi de başka odalara geçmişlerdi, artık odada üç kişiydik. O hafta benim diğer çıtırlarla kantinde otururken erkek yurdunun oradan bir yakışıklı çıktı ben tabi iptal! Kantinden birşeyler seçiyor cool hareketlerle, bende aldım elimi çeneme dayayarak onu izledim hayran hayran. Allahım o saçlar ne? O saçlarla yuva yapardım ikimize! İşte bonusum, işte dalyan  gibi erkeğim, işte hayatımın erkeği, doğacak üçüzlerimin babası! Derken bu eline aldığı çayla geldi masamıza, Ankara'lının yanağından makas aldı pezevenk! Orada kızı sikmek istedim! Kafasını duvarlara sürtüp kıvılcım çıkartmak istedim! Kahpe benden önce kapmış okulun en yakışıklısını! Bonus benim olmalıydı her türlü savaşa hazırdım! Bonus ERKEK arkadaşlarının masasına geçince hemen kızlara kim bu falan diye sordum, çaktırmamaya da çalışıyorum ki Ankaralı'yla sevgiliyse falan diye. Sonra onların sınıfından olduklarını ve kankaları olduklarını öğrendim. Benim gözler karşıya gitti öyle açarak dinliyorum. Hemen plan yaptık haftasonu için, iki günlüğüne Manavgat Side'ye gidilecek ve Bonus'ta yedi kişiden biri olacaktı! 

20141023

Başım Belada!

Efendi efendi geçtim oturdum yatağımın bir ucuna, kıza gülücükler yolluyorum ki ilk günden sinirini bozmayayım, elinin tersiyle yapıştırmasın ağzım yüzüm yer değiştirmesin diye. Hunharca eşyalarını çıkarıp yerleştiriyor, bir yandan söyleniyor. Bu ne biçim yermiş, babası nasıl bırakır gidermiş, ne okuyacakmış, sinirinden sıçabilirmiş! Dedim bu kız benim odada olduğumu görmedi heralde, yok yani o kadar ufak tefekte sayılmam ama ona göre ufaktım beni bi lokmada indirirdi miğdeye!
Dedim şimdi oturduğum yere ılık ılık bırakıcam, en iyisi kalkıp tuvalete gideyim. 

Saatler ilerledikçe yurt kalabalıklaşıyordu, bende kendime arkadaş arıyordum kiminle anlaşabilirim falan diye. Baktım iki kız sıkı fıkı olmuş sanki 3 yıllık arkadaşlar. Gittim yanlarına bıt bıt. Bunlarla iyi arkadaşlıklar kurabilirdim, balina bana göre değildi. Hm giyimleri de benim tarzla aynıydı bir kaç hafta sonra kıyafet değiş tokuş yapabilirdik. Evet evet bunlarla olurdu! Aldılar beni kantine gittik. Kızların aralarında muhabbete dalınca bende onlarla 3 yıllık arkadaşmışız gibi kaynaştım, saat de akşam sekiz civarı olmuş. Benim balina ufukta göründü ve yanıma gelip 'sen eşyalarını yerleştirmedin, uyurken gürültü istemem' dedi. Galiba bıraktım orada ılıık ılık.. Ve 'yok ben sabah toplarım sen şey yapma' dedim. Kızlara dudağımı bükerek veda ettim ve sıçtımının odasına koştum. Allahım bunlar birken iki olmuştu! Odayı boş bırakmaya gelmiyordu! İlkinin iki katı genişliğinde ana balina gelmiş odaya. Kızda bir basen var kapıyı açar açmaz o götle karşılaştım. Ama bu diğerinin tersine daha sıcak kanlıydı. O sırada bir arkadaş ve bir arkadaş daha geldi. Göt kadar odada olduk beş kişi! 

Az kaynaşmak adına tüm olumsuzluklarımı kenara atarak hepimiz yerde bağdaş kurup  tanışma fasıllarına girdik. artık aynı odada yaşayacaktık anlaşmaktan başka çaremiz yoktu. Hele o balinalarla hiç aramı bozamazdım bana neler yaparlardı kim bilir? Kız olmuş 80 kilo hala 'ben kul hakkı yemem' diyor, onu da yeme bi zahmet! Neyse baktım milletin yataklarına herkes çarşaf marşaf getirmiş, hadi bende beyin yok düşünemedim, annem nasıl atlar bu detayı? Kim bilir kaç kişinin kullanıp sıçtığı çarşafı kullanmaya mecbur kalacaktım, miğdemi yerinden kaldırsada bu gecelik idare edebilirdim, şımarıklık yoktu! Derken yüzüne baktığımda aklıma sıçmaktan başka şey gelmeyen bir numara yedek getirdiği çarşaf ve yastık kılıfını bana hediye verdi! Tüm nezaketimle teşekkürlerimi ederek ve en kısa zamanda telafi edeceğimin sözünü vererek serdim bi güzel. Hm mis gibi kokuyorlardı, sanırım daha önce kullanmamıştı. 

Hepimiz geçtik yataklarımıza bir güzel, uyuyalım dedik. Tamam uyuyun gözüm yokta bunlar yatak muhabbeti yapmadan erkek gibi beş saniyede kalktı gitti ruhları bedenlerinden. Günün stresinden uykumda kaçtı. Allahım ben en son ne zaman yemek yedim? Sabah! Aklıma gelince daha da acıktım, adeta miğdem sırtıma vuruyordu! Kantin de kapalıydı üstelik çişimde geldi! Yarapbim tamam açlığa dayanayım ama çişimi al nolur? Kapı gıcırtı yapıyor, bir numara uyanırsa kesin beni siker! Elimi götürdüm ciciğime tutayım diye sıktım sıktım sıktım. Son hatırladığım sıcak sıcak işemek ve sabaha kadar ıslaklığı anlamasın kimse diye kurumasını beklemekti! 10 dakika sonra rahat rahat kalkıp tuvalete gitti orospunun biri! Üstelik bir numara da uyanmadı!! Ben de burda işediğimle kaldım! Oy ben nerelere gidem?

20141022

Üzerimden Büyük Bir Yük Kalktı. Oh!

Girdiğim o Üniversite sınavında Afyon/İşletme bölümünü kazanmıştım. Artık üniversiteliydim, istediğim olmuştu. Tek başıma hiç bilmediğim bir şehirde olacaktım, üstelik emanet edileceğim tek bir akrabam bile yoktu, yaşasııın!

Pek kıymetli babacığım, buna müsade etmedi, istediği Fransa'da yanında yaşamam, dil öğrenip  orada eğitimime devam etmemdi. Habersizce vize işlerimlerine bile başlamışlar, dedim yapacak bir şey yok birazda böyle deneyelim. Kısaca isteksiz gittiğim yerden 3 ay sonra yine isteksiz dönmek zorunda kaldım! 

Kafama sıçayım zaten bende beyin yok ki! Hazır kazandığın üniversite var dondur öyle git demi beyinsiz pınar! Neyse dedim yapacak bir şey yok her boku da unutmuşumdur yeniden sınav olayına girmeyim, bir sonraki sınava da az zaman kalınca dikey geçiş olayına başvurdum ve hayatımın en bok günlerini geçireceğim Antalya'nın Akseki ilçesinde (ilçe demeye bin şahit lazım) 2 yıllık öğrenim hayatıma adım atacaktım! 

Kayıtların bitmesine bir gün önceki geceden annem ve dayımla birlikte yola çıktık, son güne de bıraktık, inşallah sıçmayız diye dualara girdim yine. Neyse sabahın kör saati indik Antalya otogara. Anacım bu aksekiyi önce şehir içinde bir ilçe sandım, beynim olsa araştırır öyle giderdim! Sorduk soruşturduk, okul allahın unuttuğu bir yerdeymiş bi görelim dedik, bindik bi otobüse daha devam ettik yolculuğumuza. Anasını satem tamam ilçe de bu okul kabul, tamam biraz uzak kabul kabul de 3 saat neyin nesi? Yol boyunca bildiğim bütün küfürleri saydım. Annemde konuşuyor bir yandan! He anne he okumam ben burda, he anne he ben de gördüm götüm bile daha güzel, he anne bir hafta bile kalmam ben burda! Sinirimden kendimi sikecektim! Dedim madem geldik inşallah şu dağların arkasında bi deniz falan çıkar, 3 takım bikini almışım hepsi gıcır gıcır, günahtır. Oda yok! 

Kayıt işlemlerine geçtik geçmesine de annemin çenesi durmuyor. Bok gibi bir yermişmiş, beni burda sikerlermişmiş, kimse peşimi bırakmazmışmış, beni yolda bulmamışmış bla bla bla. Artık kapasın motoru diye 'iki gün takılayım dönerim Bursa ya' dedim. Kayıt işlemi bitince sıra geldi yurt meselesine! Neyse yurt müdürümüz sevgili cahit beyin eşi ile bana lütfettikleri odaya çıktık. Annem gene delirdi tabi tv bile yokmuş, bu nasıl yurtmuş, şikayet edecekmiş, gidip tv ve odaya benzicek bir şeyler alalımmış! Tabi ki hiç birine izin vermediler. 

Annem boynu bükük bindi otobüse, sevdim burayı gibilerinden öpücükler gönderdim ama burayı sevmek mi? Emekli gibi 10 gün kafa dinler dönerim nasılsa dedim. Otobüslerinin gözden kaybolmasıyla etrafa bakındım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Duvarlara, demirlere tutuna tutuna döndüm yurda. Burda bir saat bile zor geçecekti sanırım. Üstelik burası sünepe kaynıyordu, bir tane yakışıklı olmaz mıydı? O kadar da sevgilimin teklifini reddedip kaçtım geldim buraya! Neyse eğer burada yapamazsam ona dönerdim nasılsa. Sensiz yapamadım, senin için döndüm derdim. Oda benim gibi beyinsiz inanırdı nasılsa.😒
Girdim yurda, direk odaya çıkıp filmlerdeki gibi kendimi yatağa atıp ağlayacaktım ki ne göreyim? Oda arkadaşı diye bir balina atmışlar! Lan acıkınca kesin beni yerdi bu hayvan! Allahım bu reva mı bana? Ne yaptım ben sana? Ya beni yirse! Başıma ağa mı yolladın yarapbim? Ben bakardım başımın çaresine, koca kız oldumdu!

20141021

Yürü Ya Kulum!

İstediğim bu değildi. Daha doğrusu bir yere varmaya çalışmamıştım, henüz 17. yaşlarımın sonundaydım. Babamı arayıp söylesem, bu yaşta ne evlenmesi diye kemiklerimi kırmak için ilk uçakla gelirdi. İlk göz ağrı elden gidecekti boru mu?

O akşamı atlatmak için bunları sonra konuşalım gibi şeyler salladım. Allahım ne evlenmesi ya neyin kafasında bu çocuk? Ben daha götümdeki boku doğru dürüst silemezken bir de evlilik çıkardı başıma! Biraz surat astı sözlerime falan ama o suratı ölene kadar asabilirdi umrumda değildi. O zaman neden koştum ki bu kadar? Haklı değil miydi isteğinde? Of hayır yumuşamamalıyım, aldım telefonu elime, dedim mesajla cevaplayım en doğrusu bu. 'O beyaz eşyaları al da götüne sok' yok bu çok sert oldu sil sil. 'Sen ne söylediğinin farkında mısın pis sapık?' yok bu da olmadı. Ay allahtan stajın da son haftasındaydık da, raporla geçiştirirdim, beni kaçırmaya falan kalkışır mazallah! Hiç gitmemek en güzeli. 

Onlarca mesajı yazıp silerken dırt mesaj düştü telefonuma! 'İstemeye ne zaman gelelim minik kelebeğimi?' Minik kelebeğim mi? O ne lan? Allahın krosu! Bir kere daha soğudum hatta kusacam şimdi böğğğ. Ya kafamdan belki Üniversite sınavları açıklanacak, şayet kazandıysam okul bittikten sonra olabilir aslında diye geçirmeye başlamışken, bu mesajıyla o kadar beklemek istemediğini anladım. Yarın akşam buluşmak için sözleştik ve sabaha kadar ona söyleyeceklerimi ezber ettim durdum.

Sonrası hüsran. Üniversiteye gidersen beni unutursunlar, aramazsınlar, kaybetmek istemiyorumlar, onca okumaya gerek yokmuşlar bla bla bla. Hepsini inkar etsem de söyledikleri doğruydu! Hatta üniversitenin ilk haftalarında Bonus'la sevgili olmuştuk. 1.85 boyunda sevgilim olacaktı boru mu?

20141020

İstediğim Bu Değildi!

O gün lavaboya bir kaçışım vardı ki evlere şenlik. Utancımdan tırnak uçlarımdan saç diplerime kadar titredim. Ayaklarım da tam kokacak zamanı bulmuştu!

Neyse geçtim lavaboya söylene söylene İyice yıkayım dedim. Burnuma götürdüm allahım hala kokuyor günah gibi sinmiş koku. Dolapları kurcaladım lif buldum bi güzel tekrar yıkadım, adeta kese yaptım sıçtımının ayaklarına. Sonra bunların yüz havlularıyla kuruladım bi güzel baktım kızarmış bozarmışlar. Amaan dedim saklarım halının altına bişicikleri görünmez.

Geçtim içeri bıt bıt. Hemen odanın camlarını taradım kapalıydı ya da çıktığımı duyunca hemen kapatmış olabilirler neyse olan oldu diyerek olayı unutmaya çalıştım. Dikkatimi sevgilimin ailesine verdim ve klasik muhabbetlere daldık. Sonra ben kalkayım kalkmayım diye düşünürken benim öküz 'geç oldu seni eve bırakayım' dedi. Allahım ben kovulmadım demi o evden? Ne demek seni bırakayım ya. İki dakika beklesen ben zaten kalkacaktım ablanın lafını bölmeyim dedim hıyar! Of bu çocuğa işkenceler yapmak istedim o an. Ağzına burnuna geçirmek istedim! Tabii ki 'gerek yok ben giderim!' dedim. Geçtim kapıya annesi mahcup olmuş gibiydi, gaza geldim ben gittikten sonra oğluna fırça atsın, beni savunsun diye elini öperken yüzüne küçük emrah gibi baktım. Ohhh gerisini o düşünsündü! Kadın da cazgır bir şeye benziyordu!

Apartmandan bir inişim vardı ki hırsız polis filmlerinde hissettim kendimi. Açıklama yapmasını bekliyorum ama yo bebeğim yo bunu belli edemezdim. Sokağa çıkar çıkmaz yakalattım kendimi, kolumdan tutup sertçe çevirdi 'nereye kaçıyorsun?' diye sordu utanmadan. 'Bırak kolumu ben giderim gelme peşimden' diye bağırdım. azcık ağlayayım dedim ama başarısızım o konuda, tersine gülesim gelir falan diye öfkeli halime ani dönüşümü gerçekleştirdim. 'Seni özlemişim, biraz yalnız kalmak için kalkalım istedim ama sonra düşününce söyleyiş tarzımın kötü olduğunu anladım. Senin tabirinle öküzlük yaptım' dedi. Ayyy aşkım benim yaa. Hemen aldı gönlümü piç. Tuttu elimi, eve kadar romantik yürüyüşümüzü gerçekleştirecektik artık. Yoldaki seyyar satıcıda muhallebiyi görünce durduk önünde, öküzüm muhallebiyi pek sevdiğimi iyi bilir. İlk kaşığımı ağzıma atıyordum ki ' 'hafta sonu beyaz eşyalara bakalım da şimdiden ödemeye başlarım, kolaylık olur bizim için' dedi. Ne yani bu evlenme teklifi falan mıydı? Heyecandan öküzümün üzerine kusacaktım, beynim uyuştu. Buda salak gibi bakıyor suratıma sanki soru sordu da cevap bekliyor pezevenk! Ağzım dilim lal oldu. Evlenme teklifi almışım boru mu? 'Lavabodaki havluyu kullanmayın' diyerek bir gerizekalılığıma daha tanıklık etmiş olduk birlikte!

20141019

Osuruk Böceği Gibi Bir Şey!

Lise son sınıfta iki gün okul, üç gün staj olayı vardı. Yine ordan gözüme birini kestirdim hiç durur muyum? Tavlayana kadar can ciğer kalmadı bende. Ne bu bende ki ulaşılmaz erkeklerin peşinden koşma merakı hiç anlamadım zaten. Neyse benden önceki stajyerle aşna fişne olduğunu ama ayrıldıklarını öğrendim. Dedim fırsat bu fırsat yapış çocuğa. Çocuğu ayarlamam abartmıyorum 2ayımı aldı! İstediğimi alana kadar durmak yok yola devam dedim ergenlik cesaretiyle sürekli buna mesaj falan atıyorum kısa net cevaplar alıyorum. Artık sinirlerim bozuldu okulu bırakıp haftanın her günü orada çalışasım vardı götünden ayrılmamak için ama iyi ki öyle bir şey yapmamışım be gerçek bir gerizekalı olduğumu o zaman anlardım.

Gözüm bir şey görmüyor aramızda da 8 yaş vardı sorun yapmasın bunu diye her akşam bildiğim bütün duaları ediyorum. Neyse o gün binbir takla ve şirinlik yaparak akşam tatlı yemeye çıktık, tüm gücümle ne kadar narin, sevimli, içten, hanımefendi olduğumu göstermeye çalışarak muhabbet ettik. Günler haftalar böyle geçti geçti bitti. Artık aşık etmiştim kendime deli gibi. Aşık edicem diye uğraşırken bende olmuştum. Haftasonları hep beraberiz herşey yolunda falan mutluluklar benimdi benden iyisi yoktu. bir süre sonra mutlulukta batmaya başladı bana. Bu ne biçim aşk kavga yok gürültü yok dedim bağcıklarını bağlamasını bile olay hale getirdim atraksiyon olsun diye. Olmayan beynimi sikeyim ayrıldı bu benden işte olmuyor, sen çok değiştin, ben seni üzüyorum bla bla bla. O hafta staja gitmedim anlasın yokluğumu da köpek olsun kapımda, yalvarsın yakarsın, dön sensiz olmaz desin. Telefonumu o bir hafta gözümün önünden ayırmadım, günde 5370 defa ışığını yakıp aramış mı diye baktım. ama yok! Ay dedim bu çocuk bensiz yapabiliyor demek ki kolları sıva pınar ev basmaya gidiyorsun! 

Çocuğu gözüme ilk kestirdiğim gün adeta cilt numarasına kadar ezberlemiştim ve adresi de mıh gibi aklımdaydı. Personel dosyası bu günler için olmalıydı. Kendime gaz vere vere gittim evine kapıyı çalıyorum açan yok. Kız falan mı attı aldatıyor mu bu piç beni diye suratımı ekşitip ağlamaya hazırlanıyordum ki kapı açıldı! Sanırım annesi karşımdaydı! 'Buyur kızım' dedi. Tabi ben olayın şokuyla o an anlayamadım buyur demesinin aslında ilk kez gördüğü birini içeri davet edilmek olmadığını. Daldım içeri tüm sevimliliğimle, öptüm elini ayağını. Benimki 'kimmiş gelen' diye zahmet edip kaldırdı götünü de geldi sonunda kapıya. Dedim 'sana sürpriz yaptım nasıl fikir?' Neyse geçtim oturdum gösterdikleri yere. Allahım bir koku geliyor bokum bile daha güzel kokar! hiç aklıma gelmedi yazın ortasında bütün gün o spor ayakkabılarımın içinde ayaklarımın kokacağı!! Orda yeri delip yokolmak istedim, ağzımı burnumu kırmak istedim! Kim bilir yüzüm ne renklere girmişti! Sevgili kayınvalide adayım bana sorular soruyor ama beynim bir şey algılamıyor. Tek hatırladığım lavabonun yerini sormaktı. Ben ayaklarımı fırçalarken ne konuştular acaba allahım bu yapılır mı bana? Kesin bütün camları açıp havalandırdılar. Ben bile kusacaktım, resmen işkence ettim insanlara! Öleyim ben ya evet ölmüş taklidi yapayım şuracıkta. Ama dur ya bayılmışım gözüm falan kararmış da düşmüşüm gibi yapayım. Of bu seferde ayaklarının kokusundan bayıldı diyecekler! Başka bir gezegene ışınlanmak istiyorum!

20141018

Yine Başa Döndük!

Akşam yalan olunca dönüp kıza aa benim de bir yere uğramam gerek tamamen unutmuşum diyip soktumunun servisine bindik. Söylediği şeyi düşündüm eve kadar hiç bu ihtimal aklıma gelmemişti. Bende ki de salaklık işte ne atlıyosun bırak naparsa yapsın demi ama kafa yok ki bende yüz vermeyene illa 404 gibi yapışcam. 

Eve geldim aynı filmlerdeki gibi travmadan sonraki duşa girdim biraz gerçekçi olsun diye duvara yaslandım ağlayım dedim aptallığıma kafamdan arabesk müzikler falan geçiyor ama yok anacım bi damla yaş akmadı suratımı bir bardak turşu suyu içmiş gibi ekşitmeler falan yine yok. ay dedim benim ağlayacağım yok çıktım duştan kendime zorla acı çektirmemin manası yok. bazen gerçekten gerizekalı olduğumu düşünüyorum, öyle miyim acaba ya?

Ertesi gün bindim servise geçtim masama bıt bıt. Benimki kendi makam arabasıyla geldiğinden servisle gelmiyor. saat 10 oldu yok, 11 oldu yok. merak ettim arayım dedim ama ne dicem falan diye düşündüm. izinli falan da haberim mi yok lan? neyse aradım günaydın falan muhabbeti pardon dedi kimsiniz? lan göt kılı daha önce bin kere aradım seni çeşitli bahanelerle numaramı gör de kaydet akşamları konuşuruz belki diye hala kaydetmemiş hıyar! neyse dedim bozuntuya vermeyim 'aa şey yine birşeyi beceremedim galiba bugün ki müşteri çeklerinin listesine nerden ulaşıyorduk bu arada pınar ben pınar' suratımı ekşittim. aklıma başka soru gelmedi hay dedim kafama sıçayım daha önce sırf konuşmak için onlarca kere sorduğum soruyu sordum çocuğa bence oda artık benim gerizekalı olduğumu düşünmüştür. neyse mıymıy anlattı dinlemedim o kısmı. Dedim bugün izinlisin heralde gelmeyeceksin? Arkamdan bir gölge yaklaştı sinsice döndüm bir baktım benim yakışıklı, üstelik hediye ettiğim gömleği giymiş oda yetmezmiş gibi buram buram seksi erkek parfümü burnumdan ciğerlerime doğru indi indi indi! Filmlerde o esnada öpüşüyorlardı ama bu bana 'ya sen ne tuhafsın hep telefonda konuşurken böyle kılıktan kılığa mı girersin ama çok tatlı gözüküyordun biraz izledim inşallah kızmadın' dedi. 'gömlek yakışmış' dedim. allahım dedim sana geliyorum. gene bana umut verdi piç! ama olsun belki burnunun dibindeki doğru insanı görür böyle böyle. Yol yakınken dönsün demi ama. döner demi yarabbim gör şu kulunu artık, bi sevindir yap bi kıyak!

20141017

Neydi Bu Şimdi?

Ertesi gün baktım bu çocuk gelmiş mavi gömlek, altında açık renk keten pantolon! Bir gün önceki yaptığım şey işe yaramış diye düşündüm az yumuşadım. Aman yarabbim bir de yakışıklı olmuş! Çocuğu kıskanmaya başladım resmen hatta hayallere daldım iş çıkışı biryerlere gidip çay kahve içer kaynaşırız sonra beni eve bırakır sevgilisi var mı falan öğrenmiş olurum diye birsürü saçma salak şeyler geçiyor aklımdan. bir yandan da cesaretlendirmeye çalışıyorum kjakşam için teklif etsin diye yüz veriyorum çocuğa ama yok! artık dedim saldım çayıra mevlam kayıra akşamLARI napıyorsun? Eve gidiyorum dedi dangalak! öküz ya tam bir öküz!! biz uzaya çıkıp iniyoruz sanki!! uğraşmayı da severim zaten o gün dedim seni kapımda köpek edicem bak gör sen neler yapıcam sana. yapacaklarımın hayalini kurdum bu seferde! 

Baktım iş yerinde bu beyinsize takmışım bari az dolanayım koridorlarda da ava çıkayım. Sonra bir kıza rastladım 28 yaşındaymışmışta dulmuş bilmem neymişte oda gireli fazla olmamışmışta bla bla bla. ay dedim bu kız bana göre değil başka arkadaş bulmalıyım ama nasıl olduysa bunla yakınlaştık sürekli göt göteyiz. Kızı sevmiyorum asla ama benim yakışıklı hakkında bildiği vardır diye de uzaklaşmak istemiyorum. İş yerinde uçan kaçandan haberi olan tipler vardırya işte oda öyleydi. Birkaç gün geçti öyle ben kızın ağzında laf aradım benim yakışıklının akşam birşeyler yapalım demesini bekledim ama ikiside bok çıktı. benimkine işle ilgili bildiğim soruları sorduğumu hatırlıyorum sırf konuşsun diye ama evet hayır yada şurdan girerek ulaşabilirsin gibi şeyler amaaan, biz bilmiyorduk sanki! Onun bana yapması gerekenleri ben yapıyorum bide ağzını açmıyor dengesiz! Günah gibi susmuşlar tek kelime duyamıyorum sabırsızlanmaya başladım. 

Benim kız geldi yine akşam iş çıkışı yanıma, ama o servise binmeye takatim kalmadı artık! Benim yakışıklıyla olmam lazım dedim biraz da kızdan cesaret alarak acaba üçümüz biyerlere mi gitsek yeaa diye sordum. Benim kız atladı hemen iyi olur falan demeye ama yakışıklının gözlerinde o havayı göremediğim yetmezmiş gibi bayramdan sonra nişanım var eksiklerimi tamamlayacağız benim hatunla dedi!! Gözlerim karardı, o kelimeleri slow mation olarak onlarca kez gözümün önüne geldi, söylerken ki sakinliği soğukkanlılığı beyinsizliği ibneliği!! Hatununa sokayım senin! Sende beyin olsa o eksikleri beraber tamamlardık pezevenk!! Ulan madem nişanın var insan bi bahseder demi hayvan? E be insan evladı bi davette mi yok kaç haftadır götünde dolanıyorum sen nasıl bi embesilsin. Hadi onu da geçtim o günden beri neden gömlek giydin de umut verdin bana hıyar!!! O an bildiğim bütün küfürleri saydım.
Tabi içimden..

20141016

Bundan Sonra Cesaret ve İtiraflarım Konuşacak!

epey olmuş uğramayalı buralara. önce gözüm yandaki profil tanıtma da 23 yazan olaya takıldı, şöyle bi gülümsedim garipser şekilde. oysa ki şuan 25. yaşımı doldurma yolundayım. hayır değiştirmeyi düşünmüyorum 10 sene sonra da bu blogda o yaşta kalmak istiyorum bence bu çok güzel fikir. parmaklarımın ucunda yüzlerce şey var yazılmayı bekleyen artık serbest bırakacağım ne istiyorlarsa onu yazsınlar kimi istiyorlarsa onu anlatsınlar. bazen bir fotoğrafa bakıp ne kadar ağlanabilirse o kadar ağladım zaten uzun zamandır beni mutlu eden tek şey saçlarım:) evet saçlarımı seviyorum. bazen zamanımı aldığı için nefret ediyorum ama bi okadar da seviyorum. 

neyse 1ay önce yeni bir işe girdim yine ön muhasebe olarak. herşey ne güzel oh ne ala falan. baya kalabalık bi şirket ve etraf yakışıklı bebe kaynıyor. içim gitti falan ama allahtan ilk gün olduğundan da baya özenerek gitmiştim. genelde ilk gün kendimi gösterir ortama göre salarım hatta yataktan kalktığım gibi giderdim çoğu iş yerime tabi akşam arkadaşlarla görüşeceksek ofisin bi dolabı mutlaka yedek kıyafetlerimle yedek düzleştirici makyaj vs bulunurdu. yine öyle bi dolap gözüme kestirecektim ki dedim dur pınar sen buraya hergün ilk günkü gibi gelmelisin. neyse oturdum masama bi muhasebeci daha var benle yaşıt, işte 4senedir burdaymışmış da işler yoğun olunca biriyle bölüşmeleri gerektiğine karar vermişmişler de nerde oturuyormuşmuşum da sigara içermiymişmişim de bilindik ilk tanışma muhabbetleri. ay dedim bu çocugun çenesi susmayacak sandım ama çocuk sonra ölüm sessizliğine gömüldü ben birşey sormasam sesini unutacaktım. zaten mıy mıy da bişey. bide yuvarlak yaka tşörtü hiç yakıştırmam onlara. buda mıcmıc hergün çocuk gibi giyiniyordu allah var yakışıklı niyazlı çocuk ama gel gör ki giyimde zevk denen birşey yok çocukta. artık içime dert oldu bunun da bi sonraki hafta doğum günü olduğunu öğrenince madem söyleyemiyorum şuna bi gömlek alayım da anlasın olayı dedim. 

Birkaç gün sonra çıktım şu çocuga bir gömlek alayım da az adama benzesin diye. mağazaların vitrinlerinde yüzde yetmiş yazanları tarıyorum tabi gözlerimde. bir haftadır tanıdığım birine indirimsiz ürünlerden alacak kadar da manyak değilim canım aaa. neyse girdim birine bordo kalın kareli mareli birşey beğendim fena bişey sayılmazdı hem ucuzdu ama bu önemli değildi sonuçta benim derdim hediyeyi verirken bu tarz sana çok yakışacak bence böyle giyinmelisin demekti. ne yani benim düşündüğüm benim. hergün o tşörtle beyli meyli konuşamazdım canım senle çıkmıyor ağzımdan ne yapim yani suç benim mi? geldi doğum günü bir gün önceden de iş yerindekiler pasta olayını halledeceklerini söylemişlerdi kafamı yormadım ona. kutlama merasimi geldi çocuk hala 5karış surat allahım yarabbim bu kadar mı soğuk kanlı olur bi insan bi teşekkür edişi var içine içine konuşuyor sanki her kelimesi mıymıy.  neyse dedim dur bozma zerafetini pasta merasimi bitti tamam odadakilerde çıktı tamam dedim kendi kendime sonra gittim çocugun masasına bıtbıt bak bu da benden sana ufak bir hediye. ne gerek vardı muhabbetine girdi tabi yine içine içine konuşarak. Açtı paketi sanki ilk defa gömlek görmüş gibi şaşırdı ve bende o kadar çok gömlek var ki keşke zahmet etmeseydin olayını anlattı e be sünepe e be gerizekalı madem vardı da 2 haftadır neden 15yaşındaki kuzenimin giydiği tşörtleri giyiyorsun? Sinirimden gömleği götüne sokacaktım çocuğun! Sen kimsin lan kimin bokusun? Alırım bugünün intikamını dur sen dur gerizekalı!

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...