20141019

Osuruk Böceği Gibi Bir Şey!

Lise son sınıfta iki gün okul, üç gün staj olayı vardı. Yine ordan gözüme birini kestirdim hiç durur muyum? Tavlayana kadar can ciğer kalmadı bende. Ne bu bende ki ulaşılmaz erkeklerin peşinden koşma merakı hiç anlamadım zaten. Neyse benden önceki stajyerle aşna fişne olduğunu ama ayrıldıklarını öğrendim. Dedim fırsat bu fırsat yapış çocuğa. Çocuğu ayarlamam abartmıyorum 2ayımı aldı! İstediğimi alana kadar durmak yok yola devam dedim ergenlik cesaretiyle sürekli buna mesaj falan atıyorum kısa net cevaplar alıyorum. Artık sinirlerim bozuldu okulu bırakıp haftanın her günü orada çalışasım vardı götünden ayrılmamak için ama iyi ki öyle bir şey yapmamışım be gerçek bir gerizekalı olduğumu o zaman anlardım.

Gözüm bir şey görmüyor aramızda da 8 yaş vardı sorun yapmasın bunu diye her akşam bildiğim bütün duaları ediyorum. Neyse o gün binbir takla ve şirinlik yaparak akşam tatlı yemeye çıktık, tüm gücümle ne kadar narin, sevimli, içten, hanımefendi olduğumu göstermeye çalışarak muhabbet ettik. Günler haftalar böyle geçti geçti bitti. Artık aşık etmiştim kendime deli gibi. Aşık edicem diye uğraşırken bende olmuştum. Haftasonları hep beraberiz herşey yolunda falan mutluluklar benimdi benden iyisi yoktu. bir süre sonra mutlulukta batmaya başladı bana. Bu ne biçim aşk kavga yok gürültü yok dedim bağcıklarını bağlamasını bile olay hale getirdim atraksiyon olsun diye. Olmayan beynimi sikeyim ayrıldı bu benden işte olmuyor, sen çok değiştin, ben seni üzüyorum bla bla bla. O hafta staja gitmedim anlasın yokluğumu da köpek olsun kapımda, yalvarsın yakarsın, dön sensiz olmaz desin. Telefonumu o bir hafta gözümün önünden ayırmadım, günde 5370 defa ışığını yakıp aramış mı diye baktım. ama yok! Ay dedim bu çocuk bensiz yapabiliyor demek ki kolları sıva pınar ev basmaya gidiyorsun! 

Çocuğu gözüme ilk kestirdiğim gün adeta cilt numarasına kadar ezberlemiştim ve adresi de mıh gibi aklımdaydı. Personel dosyası bu günler için olmalıydı. Kendime gaz vere vere gittim evine kapıyı çalıyorum açan yok. Kız falan mı attı aldatıyor mu bu piç beni diye suratımı ekşitip ağlamaya hazırlanıyordum ki kapı açıldı! Sanırım annesi karşımdaydı! 'Buyur kızım' dedi. Tabi ben olayın şokuyla o an anlayamadım buyur demesinin aslında ilk kez gördüğü birini içeri davet edilmek olmadığını. Daldım içeri tüm sevimliliğimle, öptüm elini ayağını. Benimki 'kimmiş gelen' diye zahmet edip kaldırdı götünü de geldi sonunda kapıya. Dedim 'sana sürpriz yaptım nasıl fikir?' Neyse geçtim oturdum gösterdikleri yere. Allahım bir koku geliyor bokum bile daha güzel kokar! hiç aklıma gelmedi yazın ortasında bütün gün o spor ayakkabılarımın içinde ayaklarımın kokacağı!! Orda yeri delip yokolmak istedim, ağzımı burnumu kırmak istedim! Kim bilir yüzüm ne renklere girmişti! Sevgili kayınvalide adayım bana sorular soruyor ama beynim bir şey algılamıyor. Tek hatırladığım lavabonun yerini sormaktı. Ben ayaklarımı fırçalarken ne konuştular acaba allahım bu yapılır mı bana? Kesin bütün camları açıp havalandırdılar. Ben bile kusacaktım, resmen işkence ettim insanlara! Öleyim ben ya evet ölmüş taklidi yapayım şuracıkta. Ama dur ya bayılmışım gözüm falan kararmış da düşmüşüm gibi yapayım. Of bu seferde ayaklarının kokusundan bayıldı diyecekler! Başka bir gezegene ışınlanmak istiyorum!

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...