(...)Sonra ne oluyor biliyor musun? Götünün donduğu bir ocak akşamında, sakin sakin evine yürürken onun parfümü çalınıyor burnuna. Dönüp bakakalıyorsun yanından geçen çocuğa, senin çocukla alakası yok ama izliyorsun yine de, uzun bir süre...
Bambaşka şehirlerde, bambaşka hayatlar yaşarken; bir de zaman geçmişken üzerinden, hala gözlerin dolduğu için daha da doluyor gözlerin sonra...
Sonra söyleniyorsun kendi kendine bir gece yarısı, elinde sigara, bardağında kahve: “Sıkmayın arkadaşım şu parfümü... sıkmayın.” (...)
7 yorum:
çok güzel bir yazı olmuş müzik eşliğinde:) devamını bekliyorum canım çok beğendim.
bende çok çok beğendim hatta hüzünlendim:( dokundu bu yazı bana
bakıyorum her yazın bir önceki yazından daha nefis oluyor:)
Bu güzel yorumlarınız çok mutlu etti beni, beğenmenize sevindim.
daha ne koku hafizanda anilarin olacak biliyor musun :) Bilmiyorsun...
gülümse...
eskiyi anımsatan tek şey şarkılar ve kokulardır..
morgüncem, galiba haklısın..
Yorum Gönder