20120301

Öylece...


Parmağını kesersin. Biraz kan akar. Kanı durdurup bir bant yapıştırırsın. Birkaç gün içinde yara kapanır. 1-2 hafta içinde izi kalmaz. Nereyi kestiğini hatırlamazsın bile. Hatta kestiğini de... Biriyle kavga edersin. Belki birkaç gün gergin gezersin. Canın yanar. Sonra belki konuşup durumu düzeltirsin. Belki bir daha konuşmaya ihtiyacın olmaz. Belki onu tamamen hayatından çıkartırsın. Bir sürü para kaybedebilir, iflas edebilir; sonra da kaybettiğini kat kat kazanabilirsin. Gittiğin bir yeri beğenmez geri dönersin. Oturduğun evi sevmez, taşınırsın. Gecenin 2'sinde tatlı krizine girer, çıkıp açık bir yer ararsın. Sesini bile duymak istemeyen eski sevgiliyi aramakla aramamak arası gidip gelirken, özlemin ağır basar, "Seni düşünüyordum... Aramak istedim" dersin. Konuşma bir yere varmayacak olsa bile sesini duyarsın... Sesini duyarsın ama!


Bazen de öyle birşey yaşarsın ki elin kolun bağlı kalır. Elinden gelen hiçbir şey yoktur. Yapabileceğin hiçbir şey... Sadece beklemek zorunda kalırsın. Beklemek... Seni ezip geçmesini ya da tam göğsünden deşmesini! Öylece beklersin. Bazen ne zaman geleceğini bilirsin ama bazen de ansızın olabileceğini. Sadece beklersin. Çabuk ezmesini, hızla deşmesini beklersin. Ne olacaksa bir an önce olup bitsin diye. Beklerken bazen o kadar çok acı çekersin ki seni ezerken birşey hissedemezsin. Belki de deşildiğinde kanın akmaz. Başka bir yere gidemezsin. Görmezden gelemezsin. Değiştiremezsin. Seçmemeyi seçemezsin. Üstünü örtemezsin. Vazgeçme hakkın olmaz. Öylece beklersin...

1 yorum:

JAMES WHITE dedi ki...

Güzel yazı. Ayrıca 'Diamond Ring'in olduğu 'These Days' albümü Bon Jovi'nin en güzel albümüdür bence. Bol Blues soslu rock. Yeah ! :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...