*
''Yara bandı'' kelimesini düşününce daha doğrusu yara ve bant kelimeleri yan yana çok teknik geldi gözüme. Sanırım ''yara'' nın kelime anlamı ve bana çağrıştırdıkları da değişti zamanla. Küçükken bisikletden düşerdim. Diz kapaklarım soyulurdu kanardı ve üzerinde küçük bir çocuk resmi olan yara bantları yetişirdi imdadıma. Daha çok fizikseldi yaranın boyutları ve bantlar yeterli olurdu iyileşmesi için. Şimdi ise ''yara bandı'' ile iyileşecek türden yaralar almıyoruz. Daha içsel yaralarımız..
15 yorum:
Çocukluk yaraları çabuk geçermiş.
Belki de çocuk olmadığımız için, yaraların yeri değişti.
keşke kanayan hep dizlerimiz olsa ama hayat daha derin yaralar bırakıo içimizde onarılması imkansız
büyümek bu kadar derin yaralar bırakıyorsa keske büyümeyip bi yarabandına talim olabilseydik
Bizler yaraların küçüklerine alıştıkça onlar inadına büyüyor.
Ne güzel anlatmıssın...
güzel tespitler yüreğine sağlık.
Malasef insan büyüyünce kendisi gibi hayattan aldığı yaraları da değişiyor. Yetişkinliğimizin göstergesi sayılan sahte marifetlerimizden biri 'yara bandı kullanmamak'. İnsan, çocukluğunun bitiminden sonra hep açık yaralarıyla dolaşıyor...
artık yaralarımıza kapatacak bantlar bulamıyoruz malesef...
bu arada resimde en baştaki yara bandını takan kişi sanırım kan kaybından gitti :)
En içsel yaralarımız bile iyileşiyor sadece bizde fazla olmayan ver her saniye tükenemeye devam eden Zamana ihityaçları var!
:) Daha derin ve daha umutsuz yaralar bırakıyor artık hayat bizde..
Bi ryara bandından ne güzel sözler dökmüşsün kaleme .Duygulandım okurken:( Çocukluk gibisi yok ama büyümenin de önüne geçilmiyor maalesef:( Çok büyük yaralar almadan hayatı tadıyla, sağlıkla geçirmek kısmet olsun hepimize. O yaraları tedavi etmeye çalışmak yine bize ve zaman denen şeye bağlı sanırım. Sevgiyle kal.
Bu arada blogumda hediye AYAKKABI ÇEKİLİŞİ var. Katılmak isteyen olursa beklerim.
http://papis-style.blogspot.com/2012/04/papis-style-ve-brand4me-isbirligiyle.html
Merhaba Pınar.Önce, ben hasta ikenki ziyaretin ve yorumun için teşekkür ederim.
Yara almamak yahut yaralanmamak mümkün değil ama, onları çabucak iyileştirecek bağışıklık sistemi ve dayanma kapasitemizi güçlendirmeyi öğrenmemiz gerektiğini son tekrarlanan zonam sayesinde öğrendim.
Eh, öğrenmenin yaşı yok.
Görüşmek üzere, sevgiler.
Yarabantlarını hatırlattıgın için çok teşekkür ederim :) zira küçükken pek haşır neşirdim,sıkı bir dostluğumuz vardı ama ben hiç renkli yada resimli yarabantlarından takmadım.Neyse yemek öğrenmeye başladıgım zaman ihtiyacım olur sanırım :)
eline saglık ^^
o yazar eksik demiş..yaranın olduğu yer gözükmez belki ama hiç bir zaman eskisi kadar sağlam da olmaz.hatta en iyi ihtimalle %80 mi ne iyileşiyor..bahsettiğim bildiğimiz fiziki yara üstelik ruhumuza olanını sen düşün..
Hi Pat! I am from California and I am a first time visitor. What a great blog you have. It is very interesting with a broad range of subjects. I like your "band aid" post. Sometimes band aids are appropriate for the injury. And sometimes they are not really enough. Very much like life and love.
I write a blog on food but with my musings on life, love and relationships. Please visit. Maybe follow. That would be very cool. Ciao!
bilemiyorum bence her yara kapanır sadece zaman dilimleri yaşla birlikle büyüyor gibi .
Yorum Gönder